in

Çölistandaki Yüz Bin Ebu Hasan’ın Kelamıdır

Oğlum Hasan,
şimdi sen
henüz 1 yaşına merhaba demeden
2 yıllığına Çölistan’a gidiyor baban;
ekmek için,
ekmeğin,
geleceğin için!
ömrümüz yeterse şayet,
yeniden döndüğümde bu caaaanım memlekete,
yani Türkiye’me,
sen boy vermiş olacaksın;
dilinde agulamalardan kurtulmuş peltek cümleler…
şaşıracak
ve hatta korkacaksın belki de
dönüşümde sana ilk öpücüğümü kondurduğumda
ya da sımsıkı sardığımda seni!
gayet olağandır bu yavrum;
kanıksadık çünkü biz de
göğüs kafesimizdeki hasret denizinden
koca koca göletler yağdırmaya
yüzümüzdeki derin vadilere!
o değil de
bir de beynimizin orta yerine
paslı bir acıyla çakılan
Suudi bir kahrın sancısını bastırmaya çalışırken irademiz,
senin an be an nasıl büyüdüğünü görememenin hüznü kemirecek yüreğimi!
olsun,
olsun be Hasan’ım,
yeter ki varlığın olsun sol yanım
ve hiç sana değmesin gurbet hazanım!
şimdi ben
ve benim gibi yüz binlerce baba,
sen ve senin gibi yüz binlerce Hasan’ına yangın bir hasret içinde,
bir yanı kabristandan farksız bir cehennem ülkede,
bu sözleri haykırır kendi içinde,
kum tanelerince bir nicelikte… 16.10.2013
 
 
@Turgay DAĞ
 
 

Ne düşünüyorsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Veda

Ahtapot Yalnızlığı (E.K. dostuma ithafen-34 FF …)